İğde ağacını herhalde
hepimiz tanırız. İğde ağacının yaprakları soluk yeşil renge sahiptir.
Yaprakların arasında çıkan iğde meyvesi sarı ya da kahverengi renkli ve
kabukludur. Ağacı dikenlidir. Meyveler olgunlaştığında kabukları kolayca
soyulur ve altından ağızda dağılan unumsu yumuşak bir doku çıkar. Baharda mayıs
ayında ağaç çiçek açtığında iğde ağacı çok güzel koku yayar. Koklamaya doyamazsınız.
Meyvelerini de Eylül de tüketmeye başlarız.
A, C ve E vitaminleri, flavanoidler ve diğer biyoaktif bileşiklerde çok zengin bir vitamin ve mineral kaynağıdır. Aynı zamanda, bir meyve için oldukça alışılmadık olan zengin bir esansiyel yağ asitleri kaynağıdır. iğde ağacının meyveleri, yaprağı ve çiçekleri tüketilebilir. İğde genellikle dalından koparılarak taze taze tüketilir. Kış mevsiminde tüketmek için toplanan iğdeler güneş almayan bir ortamda kurutulur ve muhafaza edilebilir. Yaprakları ile birlikte yapılan çayı hem hoş bir aromaya sahiptir. faydalı bileşenleri ile soğuk algınlıklarına karşı vücudu korur. İğdenin kabukları soyulup su ve şeker eklenerek kaynatıldığında lezzetli bir şerbet elde edilebilir.
İğdenin reçeli ve marmelatı
da yapılabilir. İğde ağacının meyvesi, çiçekleri ve yaprakları kozmetik
sektöründe de yaygın olarak kullanılır. Faydalarına gelince;
İğde, tam bir vitamin deposudur. Yüksek oranda C vitamini içeren iğde, özellikle kış aylarında sık görülen soğuk algınlığı enfeksiyonlarının tedavisine destek olur. C vitamini suda eriyen bir vitamindir ve vücut tarafından depo edilemez. Düzenli olarak iğde tüketerek vücudunuzun ihtiyaç duyduğu C vitamini değerine ulaşabilirsiniz. Bağışıklık sisteminin güçlenmesinde önemli rol oynayan C vitamini, enfeksiyonlara karşı vücut direncinin artmasını sağlayarak hastalıklara yakalanma riskini azaltır ve tedavi sürecini kısaltır. Aynı zamanda ağız ve diş sağlığının korunmasına da destek olarak diş ve diş eti rahatsızlıklarının tedavisine katkıda bulunur.
İğde meyvesi, doğadaki tek Omega 7 kaynağıdır. Omega 7 cilt
dokusunun temel bir bileşenidir. Cildin nem dengesini düzenler ve hasar gören
cilt dokularının onarılmasına yardımcı olur. Cildin kolajen üretimini
destekleyerek daha esnek bir yapı kazanmasına yardımcı olur. Uzakdoğu’da
asırlardır yara, yanık ve iyileşmeyen cilt hasarlarının tedavisinde kullanılan
iğdenin egzama için de faydalı olduğu düşünülür. Omega 7 ayrıca vajinal kuruluk
ve göz kuruluğu gibi hastalıkların tedavisini de destekleyici etki
gösterebilir.
Yüksek lifli yapısı sayesinde mideyi geç terk ederek uzun süre tokluk hissi yaratır. Zayıflama diyetlerine destek olarak kilo vermeye yardımcı olabilir. Mideyi geç terk etmesi aynı zamanda kanda glikozun yavaş yavaş yükselmesini sağlayarak şeker hastalığının tedavisini destekleyici rol oynar. Bağırsak hacmini artırır ve bağırsak hareketlerini hızlandırarak kabızlık gibi problemlerin üstesinden gelmeyi kolaylaştırır. Sindirim sistemini düzenlenmesine yardımcı olan iğde kolesterolün düşürülmesine destek olur.
İğdedeki bazı fenol bileşenler midenin hazmetme
kabiliyetini artırır. Mide
iç dokusunu güçlendirerek gastrit ve ülser gibi mide rahatsızlıklarının
tedavisine destek olur. Ayrıca mide bulantısı ve kusmaya iyi gelebilir.
Akciğer
bronşlarındaki iltihaplanmalar üzerinde de etkili olan iğde, nezle ve bronşit gibi soğuk algınlıklarının
tedavisini destekleyebilir. Antienflamatuar özelliği sayesinde
iltihapları önleyerek akut ve kronik bronşitin semptomlarını azaltabilir.
İğdenin
en belirgin özelliklerinden biri de ateş düşürücü etkisidir. İçeriğindeki bazı bileşenler yüksek
ateş durumunda metabolizmanın düzenlenmesine yardımcı olarak ateşin
düşürülmesini destekler.
İğde
ile ilgili yapılan araştırmalar afrodizyak
etkisi olduğuna işaret etmektedir. Hem erkek hem de kadınlarda
cinsel gücü artırıcı etki gösterebilir.
Kendine has bir koku ve aromaya sahip olan iğde aç karnına tüketildiğinde ağız kokusunun giderilmesine yardımcı olabilir. İğde yaprakları ve çiçeklerini kaynatarak yemeklerden önce ve sabah kalktığınızda tüketebilir, ağız içinde yer alan patojen bakterilerin azalmasını sağlayabilirsiniz. Böylece hem ağız ve diş sağlığınızı koruyabilir hem de ağız kokusu problemlerinden kurtulabilirsiniz. Özellikle aft, uçuk ve pamukçuk gibi ağız yaralarının tedavisini desteklemek için düzenli olarak iğde tüketebilirsiniz.
İğdenin
pek bilinmeyen faydalarından biri de böbrek hastalıkları üzerindeki etkisidir. Böbrek fonksiyonlarının
düzenlenmesinde etkili rol oynayan iğde özellikle böbrek taşı düşüremeyenler
için tavsiye edilir. Böbreklerden geçen elektrolit miktarını artırarak daha
hızlı çalışmasını destekler ve toksin maddelerin atımını artırır.
Mesane fonksiyonları üzerinde de etkili olan iğde özellikle
idrar tutamama sorunu yaşayanların tedavisini destekler.
Nedeni
bilinmeyen kronik öksürük
tedavisine yardımcı olan iğde, boğazın tahriş olmasını engelleyerek
öksürüğün önlenmesini sağlayabilir.
İğde
meyvesinden yapılan macun vücuttaki
şişlik ve kızarıklıkların tedavisinde kullanılabilir. Antienflamatuar
özelliği sayesinde merhem gibi yaraların ve yanıkların üzerine sürülerek
yaraların daha çabuk iyileşmesine destek olur.
Kronik ya da akut ishalin tedavisine yardımcıdır. İçeriğindeki vitamin
ve mineraller sayesinde ishal nedeniyle meydana gelen elektrolit kaybını yerine
koyar.
İğde ağacı çiçekleri dikkat bozukluğu üzerinde
etkili olabilir. İğde
çiçeklerinden çay hazırlayıp düzenli olarak tükettiğinizde daha canlı ve zinde
hissetmeniz mümkündür. Ayrıca bu çayın kişiyi dinlendirdiği ve anksiyete ve
strese karşı iyi geldiği de söylenebilir.
C vitamini bakımından zengin bir meyve olan iğdeyi kışın
tüketmek bünyenin güçlenmesini sağlar. Soğuk algınlığına karşı vücudun
korunmasına da destek olur.
İğdenin
içeriğinde bol miktarda bulunan omega 7 yağı vücuttaki kalojeni artırarak
cildin ve saç köklerindeki hücrelerin yenilenmesine yardımcı olur.
İğde
karaciğerdeki toksinleri temizler, kötü kolesterolü (LDL) düşürerek damar
sağlığının korunmasına katkı sağlar.
İğde,
yemeklerden sonra hazımsızlık sorunu yaşayanlarda mideyi rahatlatır. Sindirime
yardımcı olarak metabolizmayı hızlandırır.
Egzamanın etkilerini azaltır.
Yüksek oranda iğde
tüketimi kabızlığa neden olabilir. Şeker içeriği yüksek olduğu için günlük
kalori tüketimini artırabilir ve kilo aldırabilir. Şeker hastalığı olanların aşırı
iğde tüketmemeye özen göstermesi önemlidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder